Hatay-Samandağ’da TOKİ Eliyle Yürütülen Toprak Gaspı’na İstanbul’da da ekoloji örgütleri, sendikalar ve siyasi partiler, Kadıköy Rıhtım Meydanı’nda bir araya geldi. Basın metnini kurumlar adına Arap Alevi Öğrenci Topluluğundan Beliz İnce okudu. “Bu topraklar mücadeleyle sulandı betonla boğulamaz. Mağaracık halkının yanındayız” pankartının açıldığı eylemde , “Direne direne kazanacağız” , “Ma rıhna nıhna hon” , “Ormanlar, nehirler sermaye değiller”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
Hatay Depreminin ardından Hatay Halkının ikinci depremi de Samandağ da Mağaracıkta yaşanıyor. Deprem konuları yapıyoruz bahanesi ile TOKİ deliyle arazilerine çökülen, gasp edilen Mağaracı halkı yaşama kaynaklarının kurtulmasına karşı günlerdir Hatay da eylemler düzenleyip devlet şiddetine direnmeye çalışıyor.
Mağaracı halkının uğradığı bu zulme karşı İstanbul ve Ankara’da dayanışma ve ses duyurma eylemi yapıldı. İstanbul da Kadıköy Rıhtım caddesinde bir araya gelen aktivistler Mağaracık halkının direnişi kamuoyu ile bir kez daha paylaşırken diğer yandan da bu kapsam da açılan davalarının da takipçisi olacaklarını duyurdular. Basın metnini kurumlar adına Arap Alevi Öğrenci Topluluğundan Beliz İnce okudu.
Beliz İnce, 6 Şubat deprem katliamının ardından Antakya’nın topraklarının nefes almak için direndiğini belirtti. Beliz İnce, ” Devlet bu depremi bir katliama çevirdi. Ve o günden bugüne yaşam alanlarımız işte bu bakışla tek tek imha ediliyor. Yıkım ve kayıpların ardından yeniden ayağa kalkarak, umutla yaşama sarılan, sadece kendisi için değil ağacından hayvanına yaşam hakkı için mücadele eden Mağaracık halkının tapulu arazilerine el konuldu! Yanı başında hazine arazileri dururken TOKİ’ye verilmek üzere insanların zeytinlikleri, meyve bahçeleri ellerinden alındı. Yüzyıllardır toprağı işleyen, toprağından ayrı düşünülemeyecek insanların arazilerine dozerlerle kepçelerle jandarma ve polisle girerek yaşlı kadın çocuk ayırt etmeden yerlerde sürüklediler.

Sermayenin Yeniden İnşaası Yürütülüyor
İşte depremden sonra sermayenin yeniden inşası budur! İşte bizlere reva gördükleri budur, canımızı yaşamlarımız onların dozerlerinin önünde bir engeldir. Beton mezarların temelinin atılmasının haliyle ceplerine girecek paranın gecikmesinde öte bir anlamımız yok onların gözünde. Oysa üreten yaratan biziz. Bölgede yaşamın kendisi ve savunucusu da Samandağ halkıdır. Altı aydır onurlu direnişlerini sürdüren Mağaracık halkı, topraklarına el koyup sanki hukuk egemenlerin hukuku değilmiş gibi mahkemeleri çözüm gösterenlere karşı elbet kazanacak!” dedi.
‘Davalarının Takipçisiyiz’
“Oysa üreten yaratan biziz. Bölgede yaşamın kendisi ve savunucusu da Samandağ halkıdır” diyen Beliz İnce, “6 aydır onurlu direnişlerini sürdüren Mağaracık halkı, topraklarına el koyup sanki hukuk egemenlerin hukuku değilmiş gibi mahkemeleri çözüm gösterenlere karşı elbet kazanacağını söyledi. Bu bir avuç asalak; yaratan üreten milyonların, bizlerin örgütlü direnişi karşısında duracak kuvveti yok! Bizler Mağaracık için bir aradayız diyerek bugün buradayız. Ancak biliyoruz, Mağaracık kazanırsa başta Samandağ olmak üzere tüm direnişler için bir adım olacak. Tekrardan ilan ediyoruz: Mağaracık Halkının davalarının takipçisiyiz. Direniş sürdükçe yanlarında olacağız.”

‘Deprem Bölgesi Rezerv Alanına Çevrildi’
Mağaracık Halkı için Ankara’da da eylem yapıldı. Ekoloji ve gençlik örgütleri, Hatay’ın Samandağ ilçesinde bulunan Mağaracık mahallesinde “acele kamulaştırma” adı altında yurttaşların yaşam alanlarına ve topraklarına el konulmasına karşı, Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Sakarya Caddesi’nde bir araya gelerek basın açıklaması gerçekleştirildi.
6 Şubat depremlerinden bu yana deprem bölgesinin adeta rezerv alana çevrildiğini aktaran Yağmur Alaz Gülveren, “Depremden önce yürürlüğe giren yasanın, mülkü olan ve olmayan tüm emekçi halkı yerinden etme, mülksüzleştirme amacıyla ilk uygulamaları özellikle Hatay’da devreye sokuldu. Ülkede asgari burjuva hukuki işleyişin olmadığı, en temel insan haklarının bile egemenler lehine bir imzayla lağvedildiği burada görüldü” dedi.
‘Tapulara Tek Bir Mesajla El Konuluyor’
Samandağ’da bulunan mahalle sakinlerinin tapularına tek bir mesajla el konulduğunu belirten Yağmur Alaz Gülveren, “Kaymakam, vali, bakanlık topu birbirlerine atıyor. TOKİ’nin 2 etapta süren projeleri dışında tapuların bu şekilde iptal edildiği yeni etaplar dâhil edildiğinde 22 binin üzerinde konut yapılacağı söyleniyor. Oysa Samandağ’da yaşayan dostlarımızın belirttiği üzere 8 bin 500 konutluk bir ihtiyaç var ve her şeyden önemlisi kültürel yapısı korunmuş planlı bir kent oluşturulması gerekiyor” dedi.
Mağaracıklıların Talepleri
Yağmur Alaz Gülveren, Samandağ’daki yurttaşların kendilerine ilettikleri talepleri şöyle aktardı:
- “Topraklarımızdan çıkmıyoruz, şirket çekilecek.
- Samandağ’a ilişkin bütüncül bir plan görmek istiyoruz. Bu planların neye dayanarak yapıldığını bilmek istiyoruz. Altyapı sorununu nasıl çözüyor? Bütün canlıların yaşam hakkı gözetiliyor mu?
- Topraklarımızdan kopardıkları ağaçlar henüz çiçekteydi. Bu yılın çıkacak mahsulünün hesaplanmasını ve çiftçinin zararının ödenmesini istiyoruz.”