Hatay’ın Samandağ ilçesi Atatürk Mahallesi Çevre Yolu Caddesi üzerinde, şehrin ortasında yasadışı kurulduğu belirtilen Gürkal Hazır Beton Santrali’ne ilişkin tartışmalar devam ediyor. Mahkeme kararları ve resmi yazışmalara rağmen santralin faaliyetlerini sürdürdüğü, toz ve gürültü ile çevreye zarar verdiği belirtiliyor.
Hatay İdare Mahkemesi, santrale verilen “ÇED Kapsam Dışı Kararını” iptal etmişti. Ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED ve Çevre İzinlerinden Sorumlu Şube Müdürlüğü, 26 Ağustos 2025 tarihinde Samandağ Belediyesi’ne yazı göndererek santralde “her türlü faaliyetin durdurulmasını” tebliğ etti. Ancak, Samandağ Belediyesi’nin mahkeme kararını ya uygulamadığı ya da göstermelik olarak uyguladığı ileri sürülüyor.
Santralin gece gündüz 7/24 faaliyet göstermeye devam ettiğini belirten mahalle sakinleri, belediye yönetimini “mahkeme kararlarını dolanmak, bypass etmek, geciktirmek veya uygularmış gibi yapmakla” suçladı. Bu durumun hem halka hem doğaya zarar verdiği, aynı zamanda “görevi kötüye kullanma” anlamına geldiği vurgulandı.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) adına kazanılan Samandağ Belediye yönetiminin, kirletici sermayeden yana tavır alarak toplum sağlığını göz ardı ettiği iddiası kamuoyunda hayal kırıklığı yarattı. Belediyenin “yaptık ama yine çalışıyor” türünden açıklamaları, “trajikomik, lakayt ve halka karşı saygısızlık” olarak nitelendirildi.
İki Yıllık Hukuk Mücadelesi Boşa Çıkarılıyor
Mahalle halkı, iki yıl boyunca hukuk alanında ve sahada yürüttükleri mücadelenin bu tavırla boşa çıkarıldığını dile getirdi. Atatürk, Yeşilada ve Yeni Mahallelerin birleştiği bölgede binlerce ailenin yanı sıra, Eczacı Meryem Karaçaylı İlkokulu, anasınıfı ve kreşten oluşan eğitim kompleksinde yüzlerce öğrenci, veli, öğretmen ve çalışan bulunduğu hatırlatıldı. Beton santralinin, tarım alanlarını, sulak alanları, endemik canlıları ve tarım ürünlerini tahrip ettiği belirtildi.
Samandağ Belediyesi’nden toplum ve doğadan yana net bir tavır bekleyen yurttaşlar, “tarafsızlık oyunu” oynandığını, mahkeme kararlarının uygulanmadığını ve belediyenin kirletici sermayeden yana taraf olduğunu ifade etti. Kararların uygulanmamasının yalnızca topluma ve doğaya değil, hukuk devletine ve devlet erklerine de zarar verdiği, güvenilirliği gölgelediği savunuldu.
Mahalle halkı, mahkeme kararının geciktirilmeden yerine getirilmesini talep ederek, “Mahkeme kararı uygulansın, beton santrali kapatılsın” çağrısında bulundu.
