Gaziemir: İzmir’in Çernobil’i

0

EGEÇEP, Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Konay Kent Konseyi ile ortaklaşa bir şekilde Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda ile Emrez Mahallesi Muhtarı Ramazan Arslanalp’in ve yurttaşların da katılımı ile birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Gerçekleştirilen basın açıklaması aşağıdaki gibidir:

İZMİR’İN ÇERNOBİL’İ OLAN GAZİEMİR

Dünya’da 1970’lerde başlayan nükleer santral macerasında, 26 Nisan 1986’da Çernobil Nükleer Santralı’nda meydana gelen büyük arıza ve yaşanan felaket ile ne kadar büyük bir  tehlike ile karşı karşıya olduğunu görmüştür. Ancak yaşanan felaket ve acılara rağmen devam eden macera;  11 Mart 2011 tarihinde Fukuşima’da yaşanan facia ile de Nükleer tehlikenin boyutlarını bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Çernobil’de 33 yıl önce meydana gelen arıza sonrası yaşanan can kayıpları ve çevre felaketinin tam bir envanteri halen çıkartılamamıştır. Dünya nükleer santral yapımcıları tarafından gerçeklerin açıklanmaması için her türlü gayret gösterilmiş, Çernobil yasak bölge ilan edilmiştir. Bugün 260 bin m2 arazi yüksek radyasyonla kaplı olduğu için hala insan girişine kapalıdır. Ukrayna’daki bu santralın radyasyon yayması ve yeni ölümlere neden olmasını engellemek için tüm Avrupa Birliği ülkelerinin katkısı ile üzerine bir çelik kafes örülmeye çalışılmaktadır. Çernobil Felaketi nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2005 yılına kadar 4 bin kişi, Greenpeace’e göre ise 200 bin kişi hayatını kaybetmiştir. 350 bin kişilik bir şehir nüfusu yerinden yurdundan edilerek başka yerlerde yeni hayatlar kurmak zorunda kalmıştır. Kazadan ülkemiz dahil geniş bir bölgede milyonlarca insan etkilenmiş, çevre koşulları yaşama elverişsiz hale gelmiş, çocuk yaşlardan itibaren yaygın kanserler ortaya çıkmıştır. Tüm bu bedeller elektrik üretiminin nükleer enerjiden elde edilmesi kararları neticesinde ödenmiştir.

Bugün Çernobil Nükleer Felaketinin Yıldönümünde hala etkileri giderilemezken, ülkemiz kendi nükleer macerasına akıl almaz bir hız ve hırsla devam etmektedir. Bir taraftan nükleer santral inşaatları her türlü hukuksuzluk ve çevresel yıkımla devam ederken Ülkemizde tesadüfen keşfedilen nükleer atıklara bile çözüm bulunamamış olması içerisinde bulunduğumuz kabusun en önemli göstergesidir. Bizler Çernobil Felaketinin Yıldönümünde İzmir’in Çernobili Olan Gaziemir’i unutanlara hatırlatma sorumluluğunu taşıyoruz…

İzmir İli Gaziemir İlçesi Akçay Caddesi üzerinde etrafı konut alanları,okul ve ticarethanelerle çevrili bir alanda uzun yıllardır (1950’lerden bu yana) faaliyet göstermiş olan; atık akümülatörden ve tıp endüstrisi de dahil olmak üzere endüstriyel atıklarda  kurşun külçe üretimi yapmış olan Aslan Avcı Döküm San. Ve Tic. A.Ş. şirketinin bahçesinde 2007 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından; bahçesinde kül ve cüruf depolandığı tespit edilmiş, üstelik  malzemelerin ve cürufların Europium-152 ile bulaşmış olduğu ve bu maddenin nükleer santrallerde kullanıldığı anlaşılmış ve bu maddenin nasıl ülkemize girdiği ve radyoaktif malzeme bulaşmış atıkların külçe kurşun haline getirilerek nerelere satılmış olduğu bulunamamıştır.

Atıkların Tespitinden itibaren; Merkezi ve Yerel  idareler tarafından alanını çok hızlı bir şekilde atıklardan temizlenmesi, sağlıklı ve güveni koşullarda  rehabilitasyonunun sağlanması ve atıkların bertarafına yönelik süreçlerin yürütülmesi beklenirken, diğer taraftan ;Ülkemize girişi yasak olan ve kaçak yollarla giriş yapmış olan nükleer atıklarla ilgili sürecin sorumluları ve bu atığın nasıl ve hangi yollarla bu noktaya geldiğine ilişkin inceleme ve değerlendirmelerin yapılarak sorumluların bulunması,2007 Yılından beri yasal tespitleri yapılmış olan süreçte bugüne işlem yapılmış olması ve çevre ve hak sağlığı ile ilgili yaratılan risklerle ilgili firma ve diğer sorumlular ile ilgili çalışmalarının ivedilikle gerçekleştirilmesi ve kamuoyunun şeffaf ve sağlıklı şekilde bilgilendirilmesi gerekirdi. Ancak;Nükleer Atıkların Tespit edildiği 2007 Yılından bugüne geldiğimiz 12 yıl içerisinde alanda çalışma yapılmadı ve İzmir Halkının Nükleer Atıklarla Yaşamaya devam ediyor..

12 Yıl içerisinde İlgili Tüm Merkezi ve Yerel İdareler tarafından sorumluluğu alınmayan, sürecin yazışmalar, raporlar, davalar ile bugüne geldiği, Ülkemiz tarihinin en büyük çevre cezasının kesilmesi işleminin yapıldığı, ancak tahsilinin gerçekleştirilemediği, ÇED süreci bile doğru işletilememiş ve gelinen noktada alanda hala nükleer atıklar ile başbaşayız..

Güvenlik kültürünün gelişmediği ülkemizde, İzmir Gaziemir‘deki eski kurşun fabrikasından kaynaklanan radyoaktif kirlilik halen temizlenmemiştir. Manisa Köprübaşı ve Aydın Kisir‘daki terk edilmiş uranyum madenlerinin saçtığı tehlikeye yıllardır önlem alınmamıştır. Nükleer santralle karşılaştırıldığında radyoaktivite yönünden çok daha az risk oluşturan bu tesisler ve sahalarda önlem alınmaması, endişelerimizi doğrulamakta ve arttırmaktadır.

Bizler Sağlıklı Kentlerde Yaşama Hakkımızı savunan Nükleer Karşıtı Platform İzmir Bileşenleri olarak Gaziemir’i  birlikte takip ettiğimizi bir kez daha yineleyerek cevabını alamadığımız sorularımızı bir kez daha ilgililere soruyoruz..

  • Gaziemir`de depolandığı anlaşılan radyoaktif ve zehirli maddelerin bölgeden uzaklaştırılması konusunda neler yapılmıştır?
  • Ülkemize girişi yasak olan nükleer atıkların bölgeye nasıl geldiği konusunda çalışmalar nelerdir
  • Bölgeden uzaklaştırılacak atık miktarı nedir nerede bertaraf edilecektir
  • Firmaya kesilen Çevre Cezası ile ilgili süreç nedir
  • Bölgede sağlık taraması ve izleme çalışması yapılmış mıdır
  • Sürecin sorumluluları hakkında yürütülen hukuki süreç ve çalışmalar nelerdirNükleer Karşıtı Platform İzmir Bileşenleri olarak konunun takipçisi olduğumuzu bir kez daha vurguluyor; süreçte yukarıda belirtilen ve benzeri birçok sorunun cevaplanması için yetkili kurum ve kuruluşları kamuoyunu bilgilendirme ve bu süreçte görevini ihmal eden ilgili kurum ve kuruluşlar ile ilgili gerekli idari ve adli süreçlerin yürütülmesi için gereğinin yapılması çağrımızı tekrarlıyoruz. Yerel Yönetim Seçimleri sürecinde Kentimizi Yönetme görevini devralan Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Tunç SOYER’e Seferihisar’da yürüttüğü çevre ve yaşam mücadelesini; İzmir Kenti ve İzmirlilerin Çernobili olan Gaziemir İçin de yürütmeye davet ediyor, Başta Sn Tunç SOYER Olmak üzere Karabağlar ve Gaziemir Belediye Başkanlarını da yerellerindeki bu sorunu çözmek ve sorumlulularının gereğini yapmak üzere üzere mücadeleye davet ediyoruz..

EGE ÇEVRE VE KÜLTÜR PLATFORMU- EGEÇEP
GAZİEMİR ÇEVRE PLATFORMU
ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ
İZMİR YAŞAM ALANLARI
KONAK KENT KONSEYİ

Paylaş.

Yazar Hakkında

Bir Yorum Bırakın