Hasta Sistem Çöküyor: Değişim İçin İsyan Dalgası!

0
Orta Doğu’dan Asya’ya, Güney Amerika’dan Karayipler’e oradan Avrupa’ya kadar dünyanın dört bir yanında yüz binlerce kişi sokaklara dökülüyor. Ülkelerinde yaşanan yoksulluk, zamlar, siyasi problemler, işsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik nedeniyle dünyanın farklı bölgelerinde halk değişim çağrısında bulunuyor. Sosyal eşitsizlik ve adaletsizlik tepkilerin ana eksenini oluşturuyor. Neoliberalizme karşı öfke dalgası, Lübnan’dan Irak’a, Şili’den Pakistan’a geniş yelpazede gerçekleştirilen eylemlerde kendini gösteriyor. Eskisi gibi yaşamak istemeyenlerin sesi sokakları dolduruyor.

Birgün‘den Ekin Akyaz’ın haberin göre; işte ülke ülke eylemler:

Şili Pinochet’in artıklarına, Victor Jara şarkılarıyla direniyorlar

Şili’de halkın zamlara tepki olarak başlattığı ve çığ gibi büyüyen eylemleri sürerken hükümet, diktatör Augusto Pinochet’den kalma anayasayı değiştirme kararı almak zorunda kaldı. Eylemler sırasında ordunun saldırısı nedeniyle ülkede en az 23 kişi hayatını kaybederken 1218 kişi yaralandı, 9 bin 203 kişi gözaltına alındı. Protestolarda toplumsal hafızanın gücü de açığa çıktı. Geçen ay sonunda Başkent Santiago’da ülke tarihinin en büyük hükümet karşıtı protesto gösterilerinden biri düzenlendi. Bir milyondan fazla kişi gelir eşitsizliğine karşı sağcı Başkan Pinera’yı istifa çağırırken, 1973’te gerçekleşen askeri darbe sırasında stadyumda işkenceciler tarafından öldürülen Victor Jara şarkıları protestoya damga vurmaya devam ediyor.

Lübnan: Bu düzen değişene kadar

Hükümetin vergi politikalarına karşı 1 ayı aşkın süre önce başlayan ve istifalara rağmen devam eden protestolar çerçevesinde Lübnanlılar, sokakları hala terk etmiyor. Başkent Beyrut’taki Hükümet Sarayı önünde hala devam gösterilerde önceki gün bir kişi öldürüldü. Lübnan protestolarının en önemli noktalarından biri de mezhep kotası sisteminin yapısal yetersizliğini, güç ve refahın yetersiz standartlara göre paylaşıldığı ve tekelleşen bir rant sistemi olarak ortaya koyması oldu. Kadınların ve gençlerin katılımının yoğun olduğu protestolarda sosyal medyanın da rolü büyüktü.

İspanya: Bağımsızlık talebi cezalandırılıyor

İspanya’nın Katalonya bölgesinde Yüksek Mahkeme’nin bağımsızlık yanlısı Katalan siyasetçilere verdiği mahkûmiyet kararlarını protesto eden on binlerce kişi Barcelona sokaklarını dolduruyor. Katalan krizinin bir tülü çözülemediği ülkede halk sürekli sandık başına gitmekten bıkmış durumda. Bu nedenle, sosyal demokrat parti sürekli irtifa kaybediyor.

İnfografik için tıklayınız.

Endonezya: Şeriat yasasına geçit yok!

Endonezya’da halk, getirilmek istenen yasa tasarısı gereği şeriat kurallarını uygulamaya sokan, evlilik dışı birliktelik, eşcinsel ilişki, doktor kararı olmadan kürtaj yapılmasının suç sayılmasını öngören tasarıya karşı protestolar düzenleniyor.

Irak: Bizi evde tutamazsınız

Başkent Bağdat’ta işsizlik, kamu hizmetlerinin yetersizliği ve yolsuzluk nedeniyle hükümet karşıtı protesto gösterileri patlak verdi. Ülkenin orta ve güney kentlerine yayılan eylemlerde, ekim ayının başından bu yana yaklaşık 250’den fazla kişi hayatını kaybetti, 8 bine yakın kişi yaralandı. Sürekli sokağa çıkma yasağı ilan edilen ülkede halk, bizi ‘evde tutamazsınız’ diyor.

Fransa: Yaşadığımız depresyon değil kapitalizm!

Geçen yıl boyunca Sarı Yelekliler’in damgasını vurduğu Fransa’da son olarak, Lyon kentinde bir üniversite öğrencisi, ekonomik nedenlerden ötürü üniversite restoranının önünde kendini yaktı. Önceki gün, yaklaşık 40 kentte üniversiteliler sokaklara döküldü. Fransa’da öğrencilerin yüzde 20 fakirlik sınırının altında yaşıyor. 2 öğrenciden biri çalışmak zorunda kalıyor. Paris duvarlarındaki bir yazılama yaşananları özetliyor: Yaşadığımız depresyon değil kapitalizm.

Haiti: Barikatlar yaşam için

Haiti’de Eylül ayında akaryakıt kıtlığı ve yolsuzluk nedeniyle başlayan eylemler de sürüyor. Ülkede otoyollar barikatlarla kapatılırken eylemciler, barikatların halkın geçmişi, geleceği ve yaşamını sembolize ettiğini belirtiyor. Birleşmiş Milletler raporuna göre, ülkedeki eylemlerde şu ana kadar 42 kişi yaşamını yitirdi. İki aydan süredir sokakta olan halkın geçen yaz ki protestolarından sonra, Haiti Başbakanı Jack Guy Lafontant istifa etmişti.

Hong Kong: Demokratik reform isteniyor

Hong Kong yönetiminin, “şüphelilerin Çin ana karası, Çin’in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan’a iadesini kolaylaştıran” yasa tasarısını 3 Nisan’da parlamentoya sunmasıyla başlayan protestolar, “demokratik reform” talebiyle devam ediyor.

İngiltere: Yok oluşa karşı gençler sokakta

Brezit krizinden bir türlü kurtulamayan ve İngiliz Trump denilen Boris Johnson’ın iş başına gelmesiyle siyasi krizleri günden güne derinleşen İngiltere’deki Yok oluş İsyanı (Extinction Rebellion) isimli çevre hareketi dünyaya yayıldı. Londra sokaklarında gençler iklim krizi için seferberlikte.

Mısır: Özgürlük, adalet, sis artık yeter!

Mısır’ın başkenti Kahire, İskenderiye, Şarkiyye, Dumyat ve Suveyş’te halk, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’yi protesto etmek için sürekli sokaklara dökülüyor. Tahrir Meydanı’nı dolduran binler, Sisi’nin istifasını istiyor. “Özgürlük, adalet, tek halk tek ordu, Sisi artık yeter” sloganları atıyor.

Ekvador: Genel grevler zamanı

Ekvador’da hükümetin IMF ile anlaşma gereği akaryakıt sübvansiyonlarını kaldırması üzerine 3 Ekim’de genel ulaştırma grevi olarak başlayan isyan tüm ülkede hükümet karşıtı gösterilere dönüşen halk protestoları devam ediyor.

ABD: Gençler sosyalizmi konuşuyor

ABD’de Trump’a duyulan öfkenin yanı sıra, özellikle eğitim kesintileri, gençlerin hızla borçlandırılması, öğretmen grevleri, hızla büyüyen evsizlik derken ‘sosyalizm’ konuşulmaya başlandı. Özellikle, senato içerisindeki Amerikan Demokratik Sosyalistleri’nden, Alexandria Ocasio-Cortez ve Bernie Sanders gibi figürlere ilgi de arttı.

Almanya: Sosyal konut talebi büyüyor

Almanya’da özellikle büyük şehirlerde artan konut kiraları yıl boyunca protesto edildi. Son olarak, Nisan ayında 19 kentte on binlerce kişi yüksek kiralara ve emlak tekellerine karşı sokağa çıktı. En büyük gösteri 40 bin kişinin katılımıyla Berlin’de düzenlendi. Stuttgart kentinde de kira artışlarına karşı yürüyüşler artık sürekli hale geldi. Ülkenin pek çok yerinde yüzde 30-45 oranında artan kiralara karşı, sosyal konut talebi sokaklarda yankılanıyor.

Güney Afrika: Yolsuzluğa öfke çiğ gibi

Güney Afrika’da Başkan Jacop Zuma ve Zuma’nın başında olduğu hükümetin yolsuzluklarını protesto etmek için düzenli yürüyüşler düzenleniyor. Başkan Zuma yıllar boyunca pek çok kere sendikalar ve sivil toplum örgütleri tarafından protesto edilmiş olsa da, Zuma’nın geçtiğimiz hafta Güney Afrika parlamentosunda yolsuzlukları araştıran bakanları görevden almasıyla öfke tırmandı.

Rusya: Özgür seçimler

Rusya’nın başkenti Moskova’da şehir meclisi seçimlerine yönelik protestolara binlerce kişi katıldı. Gösterilerde çok sayıda protestocu gözaltına alındı.

Arjantin: Macri’ye yeter, IMF’ye yeter

Sağcı Devlet Başkanı Mauricio Macri hükümetine karşı protestolar Arjantin’de neredeyse sürekli hale geldi. Başkent Buenos Aires’in çeşitli yerlerinde on binlerce emekçinin katıldığı hükümet karşıtı protesto ve yürüyüşler düzenleniyor. Ekonomik krizdeki Arjantin’de enflasyon yüzde 55’e kadar yükseldi. İki dönemdir kemer sıkma politikalarıyla ülkedeki ekonomik sorunların faturasını halka kesen yönetime öfke sokaklarda, “Macri’ye yeter, IMF’ye yeter” sloganıyla kendini gösteriyor.

Ekonomist Mustafa Sönmez neoliberalizme karşı çeşitli ölçeklerdeki bu isyan dalgasını BirGün’e şu sözlere değerlendirdi: “Toplumun pek çok kesiminden ama özellikle de orta sınıflarından katılımlar olan eylemler söz konusu. İşsizlik, güvencesizlik, ekonomik kalkınma ama aynı zamanda çevreye karşı neoliberal saldırılar, iklim krizi, bürokrasi gibi konularda orta sınıfın çok katılım gösterdiği protestolar da açığa çıktı. Protestoların ortak noktası, örgütlü ve koordineli eylemler değil, iç içe halkalar şeklinde yayılıyor. Hızlı bir şekilde dikkat çeken, kitleselleşen, kitleleri içine çeken barışçıl ve meşru ayaklanmalar bunlar. Sonuçta yönetenleri de politik bir takım kararlar almaya zorluyorlar. Bunun bazen somut karşılıkları bazen de kısmi geri adımları oluyor ama örgüt koordinasyonu olamadığı için devlet şiddetiyle baş başa kalınabiliyor. Sürekli kabarıp sönümlenip, yeniden baş göstermesi de neoliberalizmin hastalıklı ve halkların hiçbir sorununa cevap üretmeyen karakterinden kaynaklanıyor. Sistem bütün toplum kesimlerini mağdur ediyor. Bu öfkeyi politik, yaratıcı, örgütlü ve sınıfsal dayanağı belirgin hale getirmek kalıcı çözümleri de getirecek.”

Paylaş.

Yazar Hakkında

Bir Yorum Bırakın