Dikili isyanda: Kamu yararı yoktur rant tuzağı vardır

0

İzmir’in gündemi şu sıra, 16 ilçe sınırları içinde yer alan toplamda 33 alanda jeotermal arama ve işletilmesi ihalesi ile dolu. İzmir’deki STK’lar konunun takipçisi olmaya çoktan başladılar. Bununla birlikte, aralarında Oktay Konyar’ın da bulunduğu Dikilili vatandaşlar da hem buradaki jeotermal işletilmesi ruhsatının alım süreci hem de AVM inşaatı ile ilgili harekete geçtiler.

Birgün‘de yayınlanan 14 Kasım 2019 tarihli habere göre; İzmir Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın yaptığı, İzmir’in 16 ilçe sınırları içinde yer alan 30 alanı jeotermal arama ve 3 alanı ise jeotermal işletilmesi için ihale yapıldı. Urla, Çeşme, Karaburun, Seferihisar, Aliağa, Dikili, Bergama, Tire, Torbalı, Ödemiş, Foça, Kınık, Kemalpaşa, Menemen, Kiraz ve Bayındır ilçelerinde toplam 95 bin 330 hektar yüzölçümüne sahip 33 sahada jeotermal kaynak arama için yapılan ihalede Seferihisar, Kiraz ve Dikili hariç diğer ilçelere teklif veren şirket olmadı. Seferihisar’daki ihaleyi Küçük Menderes isimli şirket alırken Kiraz’daki ihaleyi AKP’li Kiraz Belediyesi aldı. Dikili’deki ihaleyi alan şirketin ismi henüz açıklanmadı.

Kentteki jeotermal ihalesine karşı 14 Kasım ihale gününden önce İzmir’deki STK’lar harekete geçti. Jeotermallerin tarıma, suya, çeveye ve sağlığa olumsuz etkileri nedeniyle ihalelerin iptali için ortak mücadele kararı aldı. EGEÇEP’in daveti ile Gediz salonunda yapılan toplantıda, bu sahalardaki sıcak suların jeotermalden elektrik elde edilmesi için gerekli derecenin altında olduğu ifade edilirken alanların genellikle konut rantı için kiralanmak istenebileceği belirtildi. Çeşme Ovacık’taki sahanın zeytinliklerin hemen yanı başında olduğu, burayı almak isteyen kişilerin arkasında ise SANKO şirketinin bulunduğu bilgisi verilirken “Çeşme’de ve İzmir’deki diğer alanlarda bütün dert ucuza arsa kapmak” denildi.

13 Kasım 2019 tarihinde de İzmir Konak’ta Sümerbank önünde geniş bir katılım ile basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasında ülkenin enerji ihtiyacı var diyerek, Ege’nin en verimli tarım alanlarında jeotermal işletmenin asla kabul edilemez olduğunu, yaşam alanlarının yok olacağını vurguladılar. Toplumda, bu halelerin bir kısmının asıl amacının turizm bölgelerindeki değerli arazilere çok ucuza sahip olunması olabileceği kaygısının da altını çizdiler. İzmirli STK’ların ve DKÖ’lerin ortak kararının jeotermal ihalelerinin tamamen iptale edilmesi olduğunu son olarak eklediler.

Bergama’daki altın madeni ve egeyle ilgili birçok eylemden tanıdığımız aktivist Oktay Konar ise Dikili’nin jeotermal durumuyla ilgili Yeşil Direniş’e önemli açıklamalar yaptı: “Dikili, Jeotermal ile ısınan bir kent, hazine arazisinde Jeotermal kuyuları var, fakat belediye bu kuyuların sondajını bir türlü yapıp, enerjisini ve suyunu çıkarmıyor veya çıkaramıyor. Bu sefer paravan olarak kendi adamlarına Enerji Bakanlığı’ndan ruhsatını aldırıyor, bunlar da belediyeye satma pazarlığı içerisindeler. Yani Belediye Başkanları veya belediye ekibi, kendisinin içeride yapamadığı bir işi, beş kuruş parası olmayanları enerji bakanlığına gönderiyor, bu kuyuları satın aldırtıyor. Ruhsat almak gerek bu ruhsatı işletmek demek. Bunların yemek paraları yok ama kimler adına alıyorlar? Bu işten rant sağlayacak belediye yakınlarına, belediye başkanına yakın insanlarına.”

Aynı zamanda Konyar, Dikili’nin en güzel yerinde Belediye Başkanı’nın bir arazisi ve bu arazinin yanında bi vatandaşın da kendi arazisi olduğunu belirtti. “Diyorlar ki biz burayı birleştirelim bir AVM kuralım. Bu duyuldu, uyardık. Şehir plancıları Odası İzmir Şubesi devreye girerek plan tadilatının iptali için buraya birkaç ay önce dava açtı.”

Dikililer belediyenin kendisinin ruhsat müracaatını gerçekleştirmesi ve belediyenin bu kuyuları kullanması gerektiği konusunda Belediye’ye uyarılar yaptılar.

Aktivist Oktay Konyar kamu vicdanının çok rahatsız olduğunu söyleyerek bu işlerin takipçisi olacağını belirtti.

Başlık fotoğrafı temsilidir.
Jim Lovekin/UNESCO

Paylaş.

Yazar Hakkında

Bir Yorum Bırakın