Atra ile söyleşi; “Bu acımasız sistem yıkılmadığı sürece mücadelede sonuç olmayacaktır!”

0


Yesil Direniş Ekoloji ve Yaşam Gazetesi “Türkiye’de Koronavirüs Öncesi ve Sonrası Ekoloji Hareketleri” başlığını taşıyan söyleşimiz aktivist Atra Aktu İyican ile devam ediyor; “Ekoloji hareketinin bugüne kadar ki süreçte başarılı olduğunu düşünmüyorum.  Mücadelenin, kapitalizme karşı mücadele ile birleşmediği sürece bir sonuç alacağını da düşünmüyorum. Başarı ancak kapitalizme karşı birleşik mücadele vermekle gelecektir”

Söyleşi: İsmail Akyıldız / 13 Mayıs 2020 / Yeşil Direniş – Ekoloji ve Yaşam Gazetesi

1- Yeşil/Ekoloji hareketinin tarihsel birikimi hakkındaki görüşlerinizi merak ediyoruz? Böyle bir birikimden söz edebilir miyiz? Eğer yanıtınız evet ise bugüne kadar genel bir değerlendirme yapmanız mümkün mü?

2- Koronovirüs salgını ekoloji hareketinin dönüşümü ve gelişimi bakımından olumlu ya da olumsuz bir rol oynamakta mıdır/ oynar mı? Salgının hareketin güçlenmesi için yeni olanaklar doğurdu ise bunlar nelerdir? İçinde bulundugumuz koşulların avantaj ve dezavantajlari nelerdir?

3- Küresel ekolojik kriz Türkiye’ye ne şekilde yansımakta? Bugün ülkenin en önemli ekoloji sorunları -öncelik sıralamasına göre- nelerdir?

4- Ekoloji hareketinin bundan sonra nasıl bir yönelimi olacaktır/olmalıdır? Ne yapmalıyız? Ne yapmamalıyız?

5- Eklemek istediginiz başka bir şey var mı?

6- Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz? Bugüne kadar hangi yeşil/ekoloji hareketlerinin parçası oldunuz?

Sorularımıza Dr. Atra Aktu İyican toplu olarak yanıt vermeyi tercih ediyor:

Bugünün kapitalist toplumu, sermayenin küreselleşmesiyle birlikte doğaya karşı küresel saldırı ve yıkım en üst boyuta ulaşmıştır. Kapitalist sömürü sistemi doğayı talan etmeye, yeraltı ve yer üstü kaynaklarını pervasızca yok etmeye başlamış, aynı zamanda toplumun işçi ve emekçi kesimini azgınca bir sömürüye tabi tutarak doğayı da eşit oranda yok etmektedir. 

Ekoloji hareketinin bugüne kadar ki süreçte başarılı olduğunu düşünmüyorum.  Mücadelenin, kapitalizme karşı mücadele ile birleşmediği sürece bir sonuç alacağını da düşünmüyorum. Başarı ancak kapitalizme karşı birleşik mücadele vermekle gelecektir. Çünkü küresel sermaye dünyanın her yerinde doğayı ve doğal yaşam alanlarını yok etmekte, kapitalist sistem doğadaki tüm canlıların yaşam alanlarını tehdit etmektedir. Nükleer santraller, Termik santraller, HES, JES, çimento fabrikaları, taş ocakları, madenler betonlaşma vs.. saymakla  bitmiyor.

Gelinen noktada doğanın yok edilmesi insanın da yok edilmesi anlamına geliyor. Kapitalizmin doğaya saldırısı insana saldırısıdır aynı zamanda. Doğadaki canlıların yaşam alanlarının yok edilmesinden kaynaklı ekolojik dengenin bozulmasıyla koronavirüs salgınının oluşması bende insanın doğa karşısında ne kadar zayıf ve aciz olduğu izlenimi oluştu. Ve yine gördük ki bu pandemi koşullarını bile fırsata dönüştüren, kendi çıkarına kullanan kapitalist sistem, doğaya ve insana karşı saldırısını sürdürüyor. Ve yine gördük ki, sermaye sahipleri steril ortamlarında koltuklarında oturuyor işçiler çalışıyor.

Bu acımasız sistem yıkılmadığı sürece mücadelede sonuç olmayacaktır. Kapitalizm tasfiye edilmeden ne salgın hastalıklar, ne savaşlar, ne ekonomik krizler ne doğa katliamları bitecektir. Mücadelemiz sürecek doğaya zaferimizi müjdeleyene kadar. 

1990 yılından bu yana aktivist olarak Mersin nükleer karşıtı mücadelenin ve 2013 yılında kurulan Akdeniz İsyandadır Platformu içinde yer aldım.


Paylaş.

Yazar Hakkında

Bir Yorum Bırakın