“Toprak Ana günü ve Gıda Mücadelesi” Ender Eren

0

Ender Eren 10 Aralık Toprak Ana (Terra Madre) gününde bir bildiri kaleme aldı. Geçtiğimiz yıl İstanbul’dan İzmir/ Urla’ya taşınan Ender Eren; “Bugün 10 Aralık Toprak Ana (Terra Madre) günü. Biz de bugünü bahçemizdeki karnabahar, kırmızı lahana, pancar, roka, tere, maydanoz, soğan, turp, salyangoz, tırtıllar ve solucanlarla anıyoruz. Viva Terra Madre.” diyor.

İşte Ender Eren’in kaleme aldığı bildiri;

Toprak Ana günü ve Gıda Mücadelesi

Bugün, 10 Aralık, Toprak Ana günü. 1986 yılında İtalya’da açılan Mc Donald’s protesto eden bir grup İtalyan eylemcisi İtalyan makarnalarını, Mc Donald’s dükkanına doğru tepkiyle fırlatarak, gıda mücadelesi başlattılar. Daha sonraki yıllarda hem İtalya’da hem de dünya da Yavaş Gıda(Slow Food) hareketi adıyla örgütlediler ve bugünü Toprak Ana’ya atfeddiler. Türkiye’de ise kolektif gıda hareketi mücadelesi GMO’lara [Genetically Modified Organisms/ GDO-Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar] karşı başladı ve büyürken ona biraz da paralel  Yavaş Gıda Hareketi olarak örgütlenmek istedi. Bilhassa balık boylarıyla olan kampanya büyük bir ilgi uyandırdı. Nedense daha sonra bu hareket  Yavaş Şehir(Citta Slow) etrafında odaklaştı ve Türkiye de 50.000’nin altında nüfusu olan bir çok yer Yavaş Şehir olarak adlandırıldılar.

Yeşil hareket -bilhassa Yeşiller koordinasyonu zamanında (2002-2008)- Gıda hareketinin önemini görmüş ve Gıda Hareketi’nin gıdanın önemli bir yeri olan Bursa’da ilk çalışmaları filiz vermişti. Bugünlerde artık  bu çalışmalar miras olarak Nilüfer belediyesi himayesinde devam etmektedir.

Yeşil hareketin bir siyasi uzantısı olan 2008 den sonra Yeşil  ve Sol çalışma grubu  da Erdek, Ocaklar köyünde ilk tam buğday ekmeğini gerçekleştirerek  köyde dağıtımına başlamış ve kurdukları tohum merkeziyle şehirden kırsala, ilklerden birisi olarak örnek  çalışmalara başlamıştı.

Daha sonraları belediyelerce kurulan ekolojik pazarların etkisiyle farklı gıda hareketleri ve toplulukları ortaya çıkmaya başlamış ve başta “organik gıda” etiketi olmak üzere halk pazarlarında da bu isim tercih edilmeye başladı.

Büyük sermayede bu akımları ve tüketicilerin tercihlerini görerek, süpermarketlerinin raflarını “bio etiketi” ağırlıklı gıdalarla doldurmaya başlamış ve müşteri portföyünü bu yolda artırmak yoluna gitmiştir.

Türkiye’de gıdanın bağlı olduğu tarım, bugün iktidar partisinin(AKP)  ekolojik yıkımlarla gerileme sürecine girmiştir. İklim değişikliğinin etkileri günümüzde gözükmeye başlamasına rağmen, tarım alanları pandemi sürecinde başta madenlere tercih etmesiyle, büyük bir yok oluşla karşı karşıya kalmaktadır.

Keza en önemli gıdalarımızdan balıklar denizlerimizden hızla kaybolmakta, uzak denizlerden getirilen, balık ürünlerine mecbur kalınmaktadır. Balıkçılarımız işlerinden olmakta  ve deniz ekolojisi, hızla kirlenmektedir.

Bugün 10 aralık toprak ana günü dolayısıyla geçmiş ve gelecekle ilgili, topraklarımız- gıdamız -tarımımız için pestizidlere karşı mücadele en başta akla gelmektedir. Onun için temiz  gerçek bir gıda için uğraşan herkes bu toprakların geleceği için çalışmaktadır. Doğal gıda ve zehirsiz sofralar herbirimiz için bir amaç olmalıdır.

Ender Eren, 10 Aralık 2020

Urla

Paylaş.

Yazar Hakkında

Bir Yorum Bırakın